29 Mart 2017 Çarşamba

Zamanı Verimli Kullanmak İçin Bir De Pomodoro'yu Deneyin!

Özellikle içinde bulunduğumuz yaz aylarında çalışmak ve yaptığımız işe konsantre olmak hepimiz için zorlu bir iş haline geliyor. Hele yapılacak yığınla iş varsa ve sizin konsantrasyonunuz dağılmak için bahane arıyorsa belki de bir zaman yönetimi tekniğine ihtiyacınız vardır.

     Günümüzde etrafımızdaki dikkat dağıtıcı unsurlar o kadar fazla ki! Televizyonlar, bilgisayar ekranları ve o ekrandan dünyaya açılmayı sağlayan internet, akıllı telefonlar... bunlar elbette başka bir yazıya daha detaylı bir şekilde konu olabilirler. Bu yazımızda basit bir teknikle konsantre olmak mümkün müdür sorusuna yanıt vereceğiz.

zamanı etkin kullanmak

     1992 yılında Francesco Cirillo, kendi dikkat dağınıklığına çözüm olarak mutfakta bulduğu küçük zamanlayıcıyı kullanır. Bu zamanlayıcı domates şeklindedir ve Pomodoro tekniğinin adı da buradan gelir. İtalyanca'da domates manasına gelen Pomodoro Tekniği'ni başlangıçta bireysel olarak uygulayan Francesco Cirillo, zamanla bu tekniği geliştirmiş ve bugünkü şeklini vermiş.

     Tekniğin mantığı aslında çok basit, çalışma zamanlarınızı bir zamanlayıcı yardımıyla küçük dilimlere ayırmak. Tekniğe göre yalnızca çalışacağınız işe odaklanarak geçirdiğiniz her 25 dakikanın sonunda 5 dakikalık bir dinlenme süreniz var. Bu dinlenme süresinde ise işle ilgili hiç bir şey yapmayacaksınız. Francesco Cirillo bu 30 dakikalık zaman dilimini bir Pomodoro olarak adlandırmış. 4 Pomodoroluk çalışma sonrasında ise 15 dakikalık uzun bir mola hakkınız var.

Pomodoro Tekniği ile zamanı etkin kullanma

      Teknik ayrıca yaptığınız işlerin süresini Pomodoro sayısı şeklinde kaydetmenizi öneriyor. Özellikle rutin işlerinizi yaparken bu şekilde Pomodoro sayabilir ve zaman ilerledikçe azalan Pomodoro sayınızı izleyebilirsiniz.

     Aslında çok basit gibi duran teknik, kolayca dikkati dağılan insanlar için bir mucizeye dönüşebilir çünkü uzun uzadıya bir işle uğraşmak için harcanılan çaba onlar için normal bir işin süresini iki-üç katına kadar çıkarabilir. Teknik sayesinde kendinize koyacağınız küçük zaman hedefleriyle belki dikkat dağıtıcılardan biraz olsun uzak kalmayı başarabilirsiniz.

     Tekniği uygularken basit bir saat, sayaç veya mutfak zamanlayıcısı kullanabilirsiniz. Yukarıda da resmini göreceğiniz tekniğin isminden gelen sevimli domatesler ise Pomodoro Tekniği 'nin web sayfasında satışa sunulmuş durumda. Bunun yanı sıra uygulama marketlerinde bulabileceğiniz Pomodroido adında ücretsiz bir uygulama da direkt olarak bu teknik için tasarlanmış. Ancak uygulamayı yine akıllı telefonlardan kullanacak olmak bana kalırsa risk almak demek. Teknolojiden uzak, daha basit yöntemler her zaman konsantre olmak isteyen biri için çok daha iyi olabilir.

     Pomodoro Tekniğinin pomodorotechnique.com adresindeki web sayfasından daha ayrıntılı bilgi edinmeniz mümkün. Aynı zamanda bu sayfadan zamanlayıcılar, teknikle ilgili kitaplar ve eğitimler edinebilirsiniz. Siz de her dakika dikkati dağılan, eli telefona giden, şu şarkıyı da dinleyip başlayacağım, bu haberi de okuyup sonra başlarım diyenlerdenseniz: Durun! Ve işinizi bitirmek için 25 dakika ayırın!



Fotoğraflar:https://www.pexels.com/

26 Mart 2017 Pazar

Yaşam Kalitenizi Artırmak İçin 5 Öneri!

Her şeyin tüketim üzerine kurulu olduğu, teknoloji olmadan yaşayamayacağımızı düşündüğümüz bir çağdayız. Bu bağımlılıklarımız zaman zaman bizi de tükenmiş ve sağlıksız hissettirebiliyor. Bu döngüden kurtulmak, kendimizi biraz olsun daha iyi hissetmek için yapabileceğimiz bir kaç basit değişiklik hayatımızı olumlu yönde etkileyebilir. Bu basit değişiklikler neler mi?

1. Hayatınızdan fazla şekeri çıkarın!
işlenmiş şeker yerine doğal şeker tüketimi
Artık her gün televizyon kanallarında, internet haberlerinde karşılaşıyoruz bu gerçekle: İşlenmiş gıdalar sağlığımıza zararlı! İşlenmiş gıdalar derken kastımız: paketli bisküviler, paketli diğer ürünler, hazır içecekler, vb. Gün içinde bunları ne kadar tükettiğinize bir bakın. Hayatınızdan kolayca çıkarıp atamayacağınızı biliyorum, ancak bu gerçekten bir bağımlılık. Ayrıca bu paketli gıdalarla birlikte vücudumuza ne kadar çok koruyucu ve başka maddeler aldığımızı etiketlere kısaca göz gezdirerek görebilirsiniz. Sizce içine bu denli çok sayıda şey katılmış yiyecek, hala gerçekten yiyecek midir?
Her gün çaya, kahveye attığımız kaşık kaşık şekeri, ağzınıza atıp öylece yediğinizi düşünün, kulağa ne kadar mantıksız geliyor değil mi?

2. Harekete geçin!
egzersiz yapmak

Eğer şehirde yaşıyorsak, ne kadar koşturmacanın içinde yaşasak da vücutlarımız olması gerektiği kadar hareketli değil. Tüm gün masa başında ya da tüm sabit bir şekilde ayakta çalışmak pek de insan yapısına uygun bir durum değil, zaten bu yüzden son zamanlarda bu sabit hareketlere bağlı pek çok rahatsızlıkla karşılaşıyoruz. Bir şekilde hayatımıza hareketi sokmamız lazım. Bunun için hiç de pahalı ve kapalı spor merkezlerine yazılmak zorunda değiliz. Haftada bir kaç kez çıkıp tempolu yürüyebiliriz, evde basit egzersizler yapabiliriz, ip atlayabiliriz... Belki de sadece eğlenceli bir şarkı açıp evin içinde dans edebiliriz! Nasıl yaptığınız çok da önemli değil, vücudunuzu hantallığa alıştırmayın, hareket edin.

Evde nasıl egzersiz yaparım diye düşünüyorsanız "Evde Yürüyüş Yapılır Mı?" yazımı inceleyerek 15 dakikalık mini bir egzersizi hayatınıza dahil edebilirsiniz.

3. Fazla eşyalardan kurtulun!
minimalist
Sahip olduğunuz her eşya zihninizi biraz daha kalabalıklaştırıyor. Her biri ayrı bir özen istiyor, temizlenmesi, düzenli tutulması gerekiyor. Yalnızca baktığınızda gördüğünüz kalabalık bile bazen zihninizi yoruyor. Bunlar oturma odanızdaki eşyalarınız da olabilir, kıyafetleriniz de, her biri hayatınızda bir yer ediniyor. Kabul edelim, ne kadar az olurlarsa o kadar az yorulursunuz. Yıllardır üniforma gibi tek çeşit kıyafetle boy gösteren Mark Zuckerberg gibi insanlar bu karmaşadan uzak kalmaya çalışıyor olabilir mi?

Hiç giymediğiniz onlarca kıyafetiniz yıllardır belki giyilir umuduyla gardıropta nöbet tutuyorlar. Fazlalıkları ayıklamak ruhunuzu dinlendirecek, emin olun.

4. Televizyonu kapatın!
televizyon izlemenin zararları

Akşam olduğunda çoğu zaman yapacak bir şey bulamamaktan hemen televizyonu açıyoruz genelde ama bu da bir önceki maddede olduğu gibi, hayatımıza ihtiyacımız olmayan gereksiz onlarca şeyi sokuyor. Hem de buna kendimiz izin veriyoruz, buyur ediyoruz.
Ayrıca üzülerek söylemek gerekiyor ki, ülkemiz televizyonlarında yapılan yayınlar eskiye göre o kadar kalitesiz ki! İki ya da üç farklı dizi türü tüm kanallarda reyting uğruna yayınlanmaya devam ediliyor, çeşitlilik yok denecek kadar az. Gündüz programları konusu ise tartışmaya bile kapalı. Her günümüzü aynı şeylerle tüketemeyiz!

5. Okuyun!
daha çok kitap okumak için

İşte bu da yukarıdaki maddeye alternatifimiz olsun. Okumaktan zarar gelmez, emin olun. Eğer başka dünyalara başka hikayelere girmek istiyorsak, en iyi yolu okumaktır.
Kitaplar çok pahalı biliyorum, ama kitap bulmak için işinizi kolaylaştıracak farklı yöntemler de yok değil:
  • Öncelikle evinizde var olan kitaplardan kaç tanesini okudunuz? İşe bununla başlayalım. Eminim ki okunmayan bir kaç tane de olsa kitap çıkacak. 
  • Diğer bir alternatif; kütüphaneler! Eğer evinizin yakınlarında faydalanabileceğiniz bir kütüphane varsa, bu gerçekten bulunmaz nimet. O kütüphaneyi bir kez kullanmaya başladıktan sonra neden daha önce yapmadığınızı soracaksınız kendinize.
  • Kitap bulmakla ilgili son bir öneri daha; kitap paylaşımı. Bir kaç arkadaşınızla birlikte kendi aranızda değiş tokuş edeceğiniz kitaplar bile sizi çok uzun süre idare edecektir eminim. Bu fikri küçümsemeyin! Hele ki iş,okul,kurs vb. kalabalık gruplar içerisinde bulunuyorsanız haberiniz bile olmayan çok fazla kitap keşfedeceksiniz. Çekinmeyin, sorun: Sende hangi kitaplar var?

Yukarıdaki maddeleri sürekli uygulamamız çok zor olabilir, hemen hemen hepimiz aynı döngü içerisinde yaşıyoruz. Bunu ne kadar kırabilirsek, ne kadar kendi lehimize çevirebilirsek o kadar iyi. Belirli bir süre sonra yaşam kalitemizdeki artışı fark etmekse hepsinden iyi! Bu yüzden bu blogun da amaçlarından bazıları yukarıdaki maddeler olacak. Bu ve bunlara benzer temel fikirler üzerinde gezineceğiz hep birlikte. Yeniden başlayacağız, belki akşamına vazgeçip bırakacağız. Sonra yarın yeniden başlayacağız. Gerekirse her gün, ama pes etmeden, yeniden başlayacağız.



Fotoğraflar:https://www.pexels.com/